O kadar çok paylaşacak yer var ki, yazmaya John F. Kennedy havalimanında başlıyorum. Rahat rahat gezebilmek için 8 gece ayırdığımız New York seyahatimizin sonunda, 19.05 İstanbul uçuşumuzu bekliyoruz. 2 valiz, 1 el bagajı, +2 kilo, birazcık yorgunluk ve çokça da mutluluk ile uçağa biniyoruz.
Bilgileri 2023 Nisan ayındaki New York seyahatim ile güncelledim!
Nerede kalalım?
Önceden rezervasyon yaptırsanız da, şehir içerisindeki oteller oldukça pahalı. Airbnb’den daha uygun fiyata daha merkezi bölgelerde ev bulabilirsiniz. Ben 2 arkadaşımla Airbnb’den ev kiraladım. East Village’ta kaldık. Bizim kaldığımız evin linkine buradan ulaşabilirsiniz. Gezerken hiç zorlanmadık. New York’ta nerede kalacağınıza karar verirken en önemli konu, kalacağınız yerin metro durağına yakın olması. Brooklyn’de de kalsanız, Manhattan’da da kalsanız metroya uzak bir yerde kalıyorsanız şehri gezmek çok zor olabiliyor. Konaklamak için en iyi yerler, West Village, Greenwich Village, Soho, Noho, Midtown, East Village.
Nasıl ulaşalım?
Şehir içi ulaşım için, eğer 3-4 günden fazla kalacaksanız, kesinlikle bir haftalık metro kartını satın almalısınız. Haziran 2019’da 34 dolardı. Yukarıda da bahsettiğim gibi, New York yürüyerek ve metroya binerek gezilen bir şehir. Bir haftalık sınırsız metro kartını bol bol kullanacağınızı garanti edebilirim. East Village’dan Central Park’a gitmek amacıyla bindiğimiz ilk metromuzda kendimizi Brooklyn’de bulsak da, hızlıca alışılan bir sistemleri var. Gezeceğimiz bölgeye metroyla ulaştıktan sonra da, yürüyerek gezmek en güzeli oluyor.
Neler yiyelim?
Bu o kadar geniş bir liste ki, bunun için ayrıca bir yazı hazırladım; New York yeme-içme rehberine bakabilirsiniz!
Genel Bilgiler
New York City Pass ile sıra beklemeden, ücretsiz giriş yapabileceğiniz pek çok müze var. Buraya tıklayarak bu kartı inceleyebilir ve satın alabilirsiniz. Ücreti 132 dolar (Haziran 2019). Bu kart ile ücretsiz giriş yapabileceğiniz yerler:
- Empire State Building (60 USD)
- American Museum of Natural History (28 USD)
- The Metropolitan Museum of Art (32 USD)
- Top of the Rock (41 USD) veya Guggenheim Museum (25 USD)
- Statue of Liberty (Ellis Island’a ücretsiz feribot) (18 USD) veya Circle Line Sightseeing Cruises (5 USD)
- 9/11 Memorial&Museum (28USD) veya Intrepid Sea, Air, Space Museum (33 USD)
Bu kartı almadan önce gitmek istediğiniz yerleri belirlemelisiniz. Eğer kartı kullanarak ücretsiz giriş yapabileceğiniz yerlerin hepsine gitmeyeceksiniz çok da anlamlı olmayabilir. Biz New York City Pass almadan, Top of the Rock ve The Metropolitan Museum of Art’ı (MET) gezdik. Müzelerin çoğunda öğrenci indirimli bilet alabiliyorsunuz. Her ne kadar Amerika’da okuyor olmanız koşulu olsa da herhangi bir kontrol olmadığından bir sorun yaşamadık.
Empire State yerine Top of the Rock’ı tercih ettik, sebeplerini aşağıda anlatacağım. Ayrıca Özgürlük Heykeli’ni de Ellis Island’a gitmeden, hiç para ödemeden görebileceğiniz bir seçenek var, bunu da aşağıda anlatacağım. American Museum of Natural History için de 28 USD vermek zorunda değilsiniz, biletiniz alırken dilediğiniz miktarda bağış yaparak müzeye giriş sağlayabiliyorsunuz.
Metro
Haftalık metro kartını mutlaka mutlaka almalısınız. Kartın ücreti 32 USD (Haziran 2019) ve sınırsız metro kullanabiliyorsunuz. New York’ta metro 24 saat kesintisiz çalışıyor.
Havaalanı ulaşım
John F. Kennedy Havalimanı’ndan, Manhattan’a 52 USD’lık sabit bir taksi ücreti uygulanıyor. Bu tutara bahşiş de eklendiğinde yaklaşık 60-65 USD’lık bir taksi ücreti var. Mesafeye göre değişse de fiyatlar ortalama olarak bu şekilde. Bagajınız ağır değil ise, metro ile de kolaylıkla şehir merkezine ulaşabilirsiniz.
Gün gün neler yapalım?
Biz 8 gece kalsak da, turistik tüm planlarımızı 5 günde yaptık. Geri kalan günlerimizde de sevdiğimiz yerleri tekrar dolaştık. New York için en az bir hafta ayırmalısınız. Hiçbir günün fazla gelmeyeceğinden emin olabilirsiniz.
1. gün: Central Park / Upper East Side / Midtown West / Times Square
Central Park
Şehrin içinde yeşile özlemle, ilk durak Central Park. Park içerisindeki Le Pain Quotidien’den soğuk kahvelerimizi alıp kendimizi gölge bir yere çimlerin üzerine atıyoruz. Eğer bir şeyler yemek isterseniz parkın çevresinde ve içerisinde hotdog’çular var. Ama tavsiyem bir marketten veya fırından bir şeyler almak, özellikle içecekler buralarda çok pahalıya satılıyor. Parkın içerisinde Alice heykeli, hayvanat bahçesi gibi farklı farklı alanlar var. Bunların konumlarını harita üzerinden kolaylıkla bulabilirsiniz.
The Metropolitan Museum of Art (MET)
Central Park’ta gezindikten sonra The Metropolitan Museum of Art’a (MET) geliyoruz. İlgi alanlarına göre gezeceğiniz bölümleri önceliklendirebilirsiniz, çünkü hepsini detaylı gezmek neredeyse imkansız. Afrika bölümünü mutlaka ziyaret etmelisiniz, çok farklı ve ilginç bir bölüm. Ayrıca çıkmadan önce çatısına çıkıp Central Park’ı bir de yukarıdan görmeyi unutmayın! Central Park’ın batısında The MET, doğusunda ise American Museum of Natural History bulunuyor. American Museum of Natural History, Friends’çiler için Ross’un çalıştığı müze, MET ise Gossip Girl’cüler için Blair ve ekürisinin merdivenlerinde öğle yemeği yedikleri müze.
MET çıkışında, Sabrett stantlarından hotdog yiyebilirsiniz. İçerisine “relish” koydurmayı unutmayın!
Upper East Side
“Hello, Upper East Siders!” Gossip Girl izleyenler burada mı? Bu bölge lüks evler ve mağazalardan oluşuyor. Çok fazla gezilecek bir yer yok. Park Avenue’dan Midtown’a doğru yürüyebilirsiniz.
5th Avenue
Burası upuzun bir cadde, Zaten geziniz sırasında mutlaka bir bölümünü yürümüş oluyorsunuz. Buradaki Apple Store, New York’daki en büyük Apple Store’muş. 5. Cadde üzerinde yürüşünüzü yaparken St. Patrick’s Katedrali’ne geldiğinizde durup içeriyi ziyaret etmelisiniz. Katedral’den çıktığınızda da karşınızda, ellerinde dünyayı taşıyan Atlas heykelini göreceksiniz.
Rockefeller Center
Kış aylarında giderseniz, dünya ülkelerinin bayraklarıyla çevrili kocaman bir buz pateni pistiyle karşılaşacaksınız. Yaz aylarında ise, buz pateni pistinin yerini bir kafe alıyor.
Top of the Rock
Empire State yerine Top of the Rock’a çıkmayı tercih edebilirsiniz. Top of the Rock’ın Empire State’e göre birkaç avantajı var. Öncelikle burası Empire State’e kıyasla çok daha az kalabalık. Ama en güzeli; Top of the Rock’tan Empire State’in de içinde olduğu New York manzarasını görebilmek.
Top of the Rock’tan Time Square’e yürürken, meşhur Magnolia Bakery’i deneyebilirsiniz. Birçok şubesi var. Muzlu pudingleri en meşhur tatlıları. Türkiye’de de farklı çeşitlerini yapsalar da kesinlikle çok daha farklı bir tadı var, denemeden dönmemelisiniz.
Summit One Vanderbilt
2021 yılının sonunda ise, New York’u daha da yüksekten gözlemleyebileceğiniz Summit One Vanderbilt açıldı. Yerlerin ve tavanların ayna, tüm duvarların ise, şehri daha rahat gözlemleyebilmek için camdan oluştuğu bir kat hayal edin. Giriş ücreti Top of the Rock ve Empire State ile benzer. Gün batımı zamanında çıkmak için ekstra 10 dolar ödemeniz gerekiyor. Ancak hem gündüzü hem de geceyi görmek için bu farkı ödemenizi ve saat 18.00 civarında gitmenizi öneririm. Biletler için buraya tıklayabilirsiniz.
Grand Central
Summit One Vanderbilt’in hemen aşağısında, Manhattan’ın en büyük garını göreceksiniz. Grand Central Terminali, tren platformu sayısı ile dünyanın en büyük tren garı olarak biliniyor. Toplamda 44 peron ve 67 tren ray hattı bulunuyor.
Times Square
NY denildiğinde akla ilk gelen yer Times Square. Kaos ve cümbüşüyle New York’ta olduğunuzu tam anlamıyla hissedeceğiniz bir yer bence. Meşhur çikolatacı Hershey’s’in ve M&M’s’in mağazasına uğramayı unutmayın. Ayrıca Times Square’e yakın Macy’s mağazasının en üst katından da New York manzarası seyredebilirsiniz.
Broadway şovları, Times Square’de bulunan tiyatrolarda gerçekleşiyor. Biz bir akşam için “The Wicked” müzikaline bilet aldık, gerçekten çok ama çok güzel. 2023 yılında gelişimizde de “Lion King”e gittik. Eğer çocuklarla geziyorsanız, Lion King’i daha çok öneririm, anlaması çok rahat, görselleri çok iyi.
Broadway şovlarının biletlerini, şovun popülaritesine göre 60-120 dolar arasında bir fiyatta bulabilirsiniz. Tabii önlerden izlemek isterseniz fiyatlar biraz daha artıyor. Şovların gün ve saatlerine buradan bakabilirsiniz. Birkaç ay öncesinden alırsanız uygun fiyatlara çok güzel yerler bulabilirsiniz. Bizim oturduğumuz yer ORCHST bölümünde W sırasıydı, ve gayet iyiydi. Eğer zamanınız varsa bu fırsatı kaçırmamalısınız.
2. gün: West Village / Soho / Tribeca
Little Italy & China Town
Yürüyüşe Little Italy & China Town bölgelerinden başlıyoruz. Mott Street iyi bir başlangıç noktası. Bu bölgede 200’den fazla Çin restoranı mevcut. Ocak-Şubat aylarında New York’taysanız, Çin yeni yılı kutlamalarını görmek için bu bölgeyi ziyaret edebilirsiniz.
Buradan Midtown’a doğru yürüdüğümüzde Little Italy’den geçiyoruz. Adından da anlaşılacağı üzere bu bölgede bolca İtalyan restoranı bulunuyor.
SOHO ve Tribeca
SoHo adını bulunduğu bölge olan South of Houston Street’den, Tribeca ise Triangle Below Canal Street’ten alıyormuş. Haritaya baktığınızda, Tribeca’nın gerçekten üçgen şeklinde bir bölge olduğunu göreceksiniz.
Soho bölgesinde birçok mağaza ve çok keyifli restoranlar var. İlgi alanınıza göre, bu bölgedeki sanat galerilerini de gezebilir, Broadway caddesinde alışveriş yapabilirsiniz. Dominique Ansel Bakery ve Eileen’s Special Cheesecake Soho bölgesinde popüler tatlıcılardan. Sabah-öğle arası güzel bir kahve molası için Citizens of Soho‘ya uğrayabilirsiniz.
Washington Square Park
Bugün uzun uzun yürüyoruz, yine en güzel dinlenme yerlerinden biri Washington Square Park. Köşede Starbucks’tan kahvenizi alıp burada, havuz kenarında keyif yapabilirsiniz. NYU (New York University) kampüslerine yakınlığı sebebiyle, öğrencilerin de bolca takıldığı bir park.
Greenwich Village / West Village
Greenwich Village bölgesinde NYU (New York University) bulunuyor. West Village ise Greenwich Village bölgesinin bir bölümü. “Village” olarak da bilinen bu bölgede harika evler ve sevimli restoranlar var. Friends’teki apartman ve Sex and The City’deki Carrie’nin evi bu bölgede bulunuyor. Burası sokaklarında kaybolup, sevdiğiniz bir restorana/kafeye oturmalık bir bölge. Akşamları da restoranlarına gelebilirsiniz. Murray’s Cheese, Jack’s Wife Freda, The Butcher’s Daughter ve Bar Pitti, bölgede popüler restoranlardan bazıları.
Chelsea Market ve Highline
Chelsea Market, içerisinde bir sürü yemek yerinin bulunduğu bir Pazar. Burası eski Oreo fabrikasıymış, daha sonra bir çok yemek yerinin bulunduğu bir Pazar alanına dönüştürülmüş. İçerisinde genelde deniz ürünleri satan yerler var, daha çok ayakta hızlıca atıştırmalık yerler.
Bölgede Little Island‘a da uğrayabilirsiniz. Burası da suyun üzerinde inşa edilmiş bir park. İlginiz var ise bölgedeki Whitney Museum of American Art‘ı da listenize alabilirsiniz.
Buradan sonra da, yiyeceklerinizi alıp, eski rayların etrafı ağaçlandırılarak park yapılan High Line‘a çıkabilirsiniz. High Line, geçmişte yük vagonlarının geçtiği, sokak seviyesinin üzerinde inşa edilmiş bir ray sistemi. 1930’lu yıllarda araç trafiğini engel olmaması ve kazaları önlemek adına, cadde seviyesinin üzerinde, çoğunlukla fabrikalara hizmet eden bir ray sistemi yapılmış. Zamanla yeni otoyollar bu ray sisteminin işlevini yitirmesine neden olmuş. 1980 yılında da bu ray hattı tamamen kapanmış. Sonrasında kendi kendine yeşilliklerin büyüdüğü, harabe bir yere dönüşmeye başlayınca, bölge halkı burayı parka dönüştürmek amacıyla “Friends of the Highline” isimli bir dernek kurmuş. Belediyenin de desteği ile 2009 yılında yeşillendirme projesi tamamlanmış ve halkın kullanımına açılmış. Proje toplamda 150 milyon dolara mal olmuş. Tam keyif yapmalık bir yer.
High Line’ı yürüyerek, sonuna geldiğinizde ise The Vessel‘a varacaksınız. Burası da yine mimari açıdan bölgeyi zenginleştirmek amacıyla yapılmış binalardan biri.
3. gün: Midtown East / Murray Hill / Gramercy / Garment District
MoMA (The Museum Of Modern Art)
Sarabeth’s’te kahvaltımızı ettikten sonra, harika bir müzeyle güne başlıyoruz. Girdiğiniz her odasından etkileneceğiz bir müze düşünün. MoMa, 1929 yılında Avrupa’ya ait modern sanat eserlerinin bir araya getirilmesi amacıyla kurulmuş. İçeride daha önce duyduğunuz ve karşınıza çıkmış o kadar çok sanat eseri var ki. Müzede kulaklıklar ücretsiz, dilediğiniz tablonun anlatımını kimi zaman eser sahibinden, kimi zaman da sanat dünyasındaki önemli kişilerden dinleyebilirsiniz. İçeride karşılaşacağınız birkaç eseri söyleyebilirim:
- “The Starry Night” – Van Gogh
- “Les Demoiselles d’Avignon” – Picasso
- “The Persistence of Memory” – Dali
- “Dance” – Mattise
- “Broadway Boogie Woogie” – Mondrian
- “Water Lilies” – Monet
- “Self Portrait With Cropped Hair” – Frida Kahlo
Bunlara ek olarak, dönem dönem değişen sergiler de oluyor. Bizim gittiğimiz dönemde Joan Miro’nun sergisi vardı. MoMA’da tüm gününüzü bile geçirebilirsiniz, ama en az 2-3 saat mutlaka ayırmalısınız.
Bryant Park ve New York Public Library
Öğle yemeğinizi çevredeki yerlerden alarak Bryant Park’ta yiyebilirsiniz. Burası benim New York’ta en sevdiğim park, çok merkezi ve bir çok dinlenme alanı, masa-sandalye var. Biz MoMA çıkışı Five Guys’tan kendimize kocaman bir paket yaptırıp, 10 dk yürüme mesafesindeki Bryant Park’ta yedik. Parkın içerisinde de sandviç, kahve alabileceğiniz yerler var.
Parkın hemen yanında da New York Public Library (New York Halk Kütüphanesi) yer alıyor. Birçok yerde olsa da, buradaki en meşhuru. Sessiz bir şekilde en üst katını gezebilirsiniz. Tavanlardan gözlerinizi alamayacaksınız. Sex and The City sevenler için, Carry ve Mr. Big’in düğünü burada olacaktı (Mr. Big düğünden kaçmasaydı…).
Empire State
Empire State’i New York’taki birçok rooftop’tan görmek mümkün. Favorim Refinery Rooftop oldu <3
Empire State’e çıktığınızda da sizi süper bir manzara bekliyor. Güzel havada çıkın ki uzakları da rahatlıkla görün. Minicik de olsa Özgürlük Heykelini bile göreceksiniz. Önceki gelişimde Empire State’e çıktığımdan, bu defa sadece Top of the Rock’a çıktım. Eğer Empire State veya Top of the Rock’tan birini seçecekseniz, hangi manzarayı görmek istediğinize karar vermelisiniz. Empire State’i görmek istiyorsanız Top of the Rock’a; Rockefeller Center’ı, Chrysler Building’i görmek istiyorsanız Empire State’e çıkmalısınız.
Flat Iron
Ütü şeklinde olmasından adını alan bu bina, New York’un en ikonik binalarından bir tanesi. Binanın içerisinde iş yerleri var. Madison Square Park’ta oturup Flat Iron’a bakarak bir kahve içebilirsiniz. Ayrıca FlatIron’ın tam köşesindedeki Eataly’e de uğramalısınız. Eataly’nin en üst katında “Serra by Birreria”da çeşit çeşit aperol deneyebilirsiniz.
Sleep No More
Sleep No More’u nasıl anlatacağımı tam bilmiyorum. Daha önce karşılaşmadığım ve büyük ihtimalle de karşılaşmayacağım bir tecrübe. Özetlemek gerekirse Sleep No More; Chelsea’de McKittrick otelinde oynanan interaktif bir tiyatro oyunu. Girişler 7.30’da oluyor, ancak 7.30’da girebilmek için 7 gibi kapıda olmalısınız, inanılmaz bir sıra oluyor. Farklı saatlerde oyuna giriş yapabilirsiniz.
Oyuna giriş yaparken herkes beyaz bir maske takmak zorunda ve içeride kaldığınız süre boyunca bu maskeyi çıkarmanız yasak. Oyuncuları takip ediyorsunuz ve Zaten oyunun bir başlangıcı yok. Oyun içerisinde 20 karakter var ve her birinin ayrı hikayesi var. Bazı bölümlerde birkaç karakterin hikayesi birleşiyor. Dilediğiniz karakteri takip edip hikayesini anlamaya çalışıyorsunuz. Oyuncuları takip ederken, 3 saat boyunca 5 kat arasında mekik dokuyorsunuz.
Son olarak, kesinlikle tek başınıza olmalısınız içeride. 3 arkadaşımla gittik, çıktığımızda ortak gördüğümüz sadece tek bir sahne vardı. Macbeth’i okuduysanız hikayeyi anlamak biraz daha rahat olabilir. Ama sürprizlerle dolu bir oyun, okumadıysanız da hiç problem değil, mutlaka gidin ve deneyin derim. Hiçbir yerde bulamayacağınız bir tecrübe bu. Biletler için buraya tıklayabilirsiniz.
4. gün: Financial District / Ellis Island
Özgürlük Heykeli
Fransa’nın Amerika’ya hediyesi olan Özgürlük Heykeli, hem Amerika’nın hem de New York’un en önemli simgelerinden biri. Bugün mavi renkte görsek de, aslında ilk yapıldığında kızıl renkteymiş. Özgürlük Heykeli’ni görebileceğiniz feribotlara binmek için Whitehall Terminal’a gitmeniz gerekiyor. Metroyla gidiyorsanız, “South Ferry” durağında inmelisiniz.
İskeleye geldiğinizde, bir sürü tur şirketi Liberty Island turu satmaya çalışacak. Özgürlük Heykeli Liberty Island üzerinde bulunuyor. Dilerseniz 18-20 dolara satılan bu turları satın alıp adaya gidebilirsiniz. Veya New York City kart aldıysanız, kartınız ile bu adaya ücretsiz geçiş yapabilirsiniz.
Ancak bizim gibi kart satın almadıysanız ve Özgürlük Heykeli’ni biraz uzaktan da görsem olur derseniz size hiç para ödemeden Özgürlük Heykeli’ni görebileceğiniz yolu söyleyeyim. South Ferry’den ücretsiz olarak Staten Island’a yarım saatte bir kalkan feribotlar var. Bu feribota binerek Staten Island’a geçerken, feribotun sağ tarafında durursanız Özgürlük Heykeli’ni, sol tarafında durursanız da Brooklyn Köprüsünü görüyorsunuz. Feribottan çektiğim fotoğraf aşağıda:
2023 yılında gittiğimizde ise, 25 dolar ödeyerek 50 dakikalık hızlı tur satın aldık. Wall Street Pier 16’dan kalkıyor tekne ve Özgürlük heykeline yaklaşarak duruyor. Böylece kalabalığa girmeden, ama yakından görmüş ve hikayesini dinlemiş oluyorsunuz. Biletleri incelemek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz. Sabah erkenden ilk bu turu yaparak sonrasında Financial District’i gezmeye başlayabilirsiniz.
Financial District
Özgürlük Heykeli turunuzu tamamladıktan sonra, Financial District’te dolaşabilirsiniz. Whitehall Street’i takip ettiğinizde meşhur “Wall Street Bull”u (Boğa heykelini) görebilirsiniz.
New York Menkul Kıymetler Borsası da bu bölgede bulunuyor. Binanın önünde bir küçük bir kız çocuğu heykeli göreceksiniz. Bu heykel “Fearless Girl” (Korkusuz kız) heykeliymiş. İş dünyasındaki cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek için yapılmış.
Bu bölgeye gelmişken, hızlı ama leziz bir öğle yemeği için Joe’s Pizza‘ya uğrayabilirsiniz. İnce çıtır leziz bir pizza dilimi ve soğuk bir kola ile mola yapabilirsiniz.
One World Trade Center
İkiz kulelerin eskiden bulunduğu yerde, bugün sonunu göremediğiniz bir havuz bulunuyor. 11 Eylül’de hayatını kaybedenler için burayı bir anıt olarak düzenlemişler. Havuzun etrafında da, hayatını kaybedenlerin isimleri yazıyor. Ölen kişilerin isimlerinin üzerinde gül görebilirsiniz, doğum günü olan kişinin isminin üzerine gül koyuyorlarmış. İkiz kulelerin bulunduğu yerde 9/11 müzesini de gezebilirsiniz. Eğer NY City Card satın aldıysanız, bu müzeyi ek bir ücret ödemeden gezebilirsiniz.
TJ Maxx – Marshalls – Century 21
New York’ta en uygun fiyata en iyi alışverişi yapabileceğiniz Century 21 de bu bölgede bulunuyor. Şehrin dışındaki Woodbury outlet’e gitmeden önce mutlaka buraya uğramalısınız. Çok iyi indirimler oluyor, hatta aradığınız şeyi bazen outlet’ten daha ucuza Century 21’de bulabiliyorsunuz. Mesela 30 dolara Stan Smith alabiliyorsunuz. Alışverişe meraklıysanız burada saatlerce harcayacağınızın garantisini verebilirim.
TJ Maxx de Century 21 gibi bir mağaza, yine bilinen markaları uygun fiyatlara bulabilyorsunuz. TJ Maxx’in farklı şubeleri de bulunuyor. Hediye almak için de kendinize alışveriş yapmak için de kesinlikle en iyi mağazalar! TJ Maxx’in bir benzeri de Marshalls, yine Financial District’te bir şubesini bulabilirsiniz.
5. gün: Woodbury Outlet
Woodbury Outlet’ten New York’tan yaklaşık bir saat uzaklıkta bulunan bir outlet. Tek kişiyseniz 40 dolara şehir merkezinden kalkan shuttle’lar ile gidebilirsiniz. Bileti bu siteden alabilirsiniz.
Ancak iki veya daha fazla kişiyseniz kesinlikle araba kiralamalısınız. Biz Budget Car’ın East Village’daki şubesinden araba kiraladık, yeri çok merkezi. Buradan Budget’ın New York’taki tüm şubelerini görebilirsiniz. 80-85 dolara günübirlik araba kiralabiliyorsunuz. Böylece shuttle’I kaçırdım gibi bir derdiniz de olmuyor. 1 saat de olsa road trip, road triptir J Yol üzerinde durup kahve içecek veya bir şeyler atıştıracak bir sürü yer var.
Woodbury Outlet’teki tüm mağazaların listesini buradan bulabilirsiniz. Outlet’e gittiğinizde önce girişte kayıt yaptırıp, mağazalardaki ekstra indirimlerinizi öğrenmelisiniz. Hızlıca üye olduktan sonra birçok mağazada geçerli ekstra indirimleriniz oluyor. Amerikan markalarında fiyatlar çok daha uygun oluyor. Avrupa markaları için, Avrupa’daki outlet’lerden alışveriş yapmak daha anlamlı.
Woodburry’de Türkiye’ye kıyasla en avantajlı (ve benim sevdiğim) markalar: Columbia, North Face, Tory Burch, Michael Kors, Marc Jacobs, New Balance, Nike, Coach.
6. gün: Brooklyn
Köprüden karşıya geçme günü! Yürüyerek geçebilmek gerçekten çok keyifli. Sadece bisikletlilere dikkat edin, turistlerden sıkılan bisikletli New Yorker’lar birilerini ezecek kadar hızlı gidiyorlar. Yürüyüşün başlangıç noktası için haritalarınıza “Living Memorial Grove” yazabilirsiniz.
Brooklyn’de ilk durak tabii ki Dumbo. Washington Street’te giderek, Manhattan Bridge’in göründüğü fotoğrafımızı çektiriyoruz. Cecconi’s Dumbo, Dumbo’nun en popüler yerlerinden biri. Restorana oturmak istemezseniz Jacques Torres’ten dondurmanızı alıp, Empire Fulton Ferry Park veya Main Street Park’a gidip Brooklyn köprüsünü izleyebilirsiniz.
Dumbo’dan sonra Williamsburg bölgesine geçebilirsiniz. Burada kesinlikle “Smorgasburg”a uğramalısınız. Bir sürü farklı lezzeti tadabileceğiniz bir yer.
Ayrıca Brooklyn Botanic Garden ve Domino Park da yine bugün içerisinde değerlendirebileceğiniz yerler.
Başka neler yapılabilir?
- NBA sezonuna denk gelirseniz, bir akşam Madison Square Park’da Knicks veya Barclays’de Brooklyn Nets maçını izlemeye gidebilirsiniz. Biletleri mutlaka önceden almak gerekiyor. 70 dolardan başlayıp, saha içerisinde 1000 dolardan izleyebileceğiniz fiyat aralığında biletler mevcut. 180-200 dolar civarında oldukça güzel bir mesafede izleyebileceğiniz biletler en iyisi.
- Eğer ilginiz ve bir gününüz daha varsa, tabii bir de havalar sıcaksa (özellikle Mayıs-Eylül arası), Atlantic City‘e de gidebilirsiniz. Araba ile yaklaşık 2 saatlik bir mesafede bulunuyor. Araç kiralayarak gitmek en rahatı. Küçük Las Vegas gibi düşünebilirsiniz. Kumarhanelere ilginiz yok ise, farklı görülecek bir yeri yok 🙂
New York hiç sıkılmadan tekrar tekrar gezilecek bir yer. Bir akşam, Refinery’nin çatısında içkinizi yudumlarken yüzünüzü Empire State’e göz kırpmayı unutmayın!
Neler yiyelim içelim derseniz, New York yeme-içme rehberine bakabilirsiniz!
Diğer tüm yazılarım için ise seyahatler sayfasına bakabilirsiniz.
Beni instagram’dan takip etmeyi unutmayın!
Sevgiler,
Pırıl
Çok bilgilendirici bir rehber olmuş. Sayenizde gün gün plan yaptık ve çok daha derli toplu gezmiş olduk. Elinize sağlık 🙂
Çok sevindim, umuyorum seyahatiniz çok güzel geçmiştir, biraz karışık ama çok güzel bir şehir!