Hemingway, Paris’i anlattığı kitabı The Moveable Feast‘de Paris’i bir “şenlik” olarak tanımlıyor. Benim için de aynı duygular geçerli! Benim için yazması en zor gezi rehberi Paris gezi rehberi. En büyük sebebi ise: bu şehri çok seviyorum! O yüzden birçok yeri bana güzel geliyor. Bir yerleri önerme kısmı çok kolay, ama “önermeme” kısmında çok zorlanacağım.

Paris’le ilk tanışmamız 10 yaşındayken annem, babam, halam ve babaannemle geldiğim seyahatimiz. En sevdiğim seyahat ekürim olur kendileri. Fransızca sevgim ise Fransızca öğretmeni canım anneannemin bana çocukluktan itibaren Fransızca’yı aşılamasından başlıyor. 7 yaşımdan itibaren de, okulda Fransızca eğitimi almaya başladım. Şu anda benim yaşlarımda olan kaç kişinin anneannesi Fransızca öğretmeni olabilir ki, o kadar özel ki <3 Üniversite yılında Erasmus ile de bir dönem Paris’te yaşayınca, hem Fransızca hem Paris sevgim iyice katlandı. Özetle, çok uzun zamandır var olan bir gönül bağım var.
Paris gezi rehberim biraz yazı dizisi gibi olsun istiyorum. Bölüm bölüm. Her bölümde Paris’in farklı bir bölümünü anlatacağım. Yazılarımı Paris’in güneyi (Paris Sud – Rive Gauche), Paris’in kuzeyi (Paris Nord – Rive Droite), Disneyland ve Paris’te yeme-içme üzerine yazmayı planlıyorum. Bunu da giriş yazısı gibi düşünebilirsiniz.
Paris gezi rehberi: Paris’te Bölgeler
Öncelikle Paris’teki güney-kuzey ayrımı nereden geliyor ile başlayalım. Çok basit coğrafi açıklamasıyla, Seine nehrinin kuzeyinde kalan kısım Kuzey Paris, güneyinde kalan kısım ise Güney Paris olarak geçiyor. Hem güneyde hem kuzeyde, zengin ve yoksul bölgeler bulunuyor. Paris’te zengin ve yoksul bölgeleri Kuzey-Güney’den ziyade, arrondissement olarak adlandırılan küçük bölgelerle tanımlanıyor. Örneğin 16. Bölge, 7. Bölge zengin bölgelerden birkaçı.
Paris’te, “arrondissement” denilen küçük bölgeler, bir salyangoz şekliyle numaralandırılmış. 1’den 20’ye kadar gözünüzle numaraları takip edersiniz salyangoz kabuğu şeklini göreceksiniz.

Kaynak: https://www.thelocal.fr/20181016/four-paris-arrondissements-prepare-to-become-one-with-new-name
Paris’te toplamda 20 arrondissement (bölge) bulunuyor. Posta kodları da bizimki kadar karışık değil. Örneğin posta kodu 75012 olan bir yer 12. Bölgede, 75006 olan yer 6. Bölgede. Bu sebeple adres bulmak da oldukça kolay. Bu 20 bölge dışında bir de çevredeki “banlieu” (banliyö) denilen bölgeler var. Bu bölgeler daha çok kalabalık aileler yaşadığı bölgeler.
Bölgeler daha zengin ve daha orta sınıf olarak ayrılıyor. Paris’te, “varlıklı” batı ile nispeten “daha mütevazı” doğu arasında gerçek bir fark olduğunu hemen görebilirsiniz. Bölgeler arasındaki bu farklılaşmanın tarihi, 17. yüzyılın sonunda, aristokrat ailelerin ve burjuvazinin kentin doğu bölgesini, özellikle Marais bölgesini terk ettiği zamana dayanıyor.
Paris gezi rehberi: Paris’te ne kadar kalalım?

Hemen hemen her bölgede turistik bir yer mevcut. Tabii ilginize göre bunları önceliklendirebilirsiniz. Ancak Paris’e ilk defa geliyorsanız en azından bir hafta ayırmanızı tavsiye ederim. Özellikle Disneyland, Versaille şatosu gibi şehir dışı yerlere gidecekseniz bunar 1’er gününüzü alacaktır. Şehir içinde ise görülmesi gereken o kadar çok yer var ki!
Paris gezi rehberi: Paris’te nerede kalalım?
Aslında Paris’te kalmak için pek çok seçenek sunulabilir. Ulaşım açısından metro ağı çok geniş olduğundan, bütçenize uygun bir yer bulabileceğinize eminim. Gezeceğiniz yerleri belirledikten sonra karar vermek daha mantıklı olacaktır. Kendi açımdan, Paris’e gittiğimde öncelikli olarak otel araştırdığım bölgeleri aşağıda özetledim:
Opéra – Boulevard Haussman – Rue de la Fayette: Genelde otel fiyatları Paris’in diğer bölgelerine göre daha uygun fiyatlı. Yürüyerek birçok yere ulaşabilirsiniz.

Kaynak: https://en.parisinfo.com/paris-hotel-accommodation/68124/Plaza-Athenee-Paris
Avenue Montaigne : Champs Elysée’ye oldukça yakın olan bu bölgede genelde lüks oteller bulunuyor. Burada bir otel var ki, bir gün mutlaka burada kalacağım diyorum kendime: Plaza d’Athene. Paris’te en çok kalmak istediğim otel. Ama kalamayanlar, kırmızı tenteli avlusunda güzel bir kahve içip kendini özel hissedebilir 🙂
République – Canal Saint Martin : Daha çok gençlerin takıldığı bir bölge, otel fiyatları diğer bölgelre kıyasla daha uygun. Ancak ilk kez Paris’e geliyorsanız, turistik yerlerin bir çoğu yürüme mesafesi değil.

Marais : Her sokağında karşısınıza güzel bir kafe-butik çıkan bir bölge.
Başta dediğim gibi, eğer metroya yakın bir oteldeyseniz, hangi bölgede kaldığınız çok da fark etmeyecektir.
Paris’te ulaşım – Paris Havaalanları:
Kuzey Paris’teki havalimanı Charles de Gaulle Havalimanı, Güney Paris’teki havalimanı ise Orly Havalimanı.
1. İki havaalanından da şehre en kolay ulaşımlardan biri RER denilen trenler. Bu trenlerin biletleri Paris içerisinde kullanılan metro biletlerinden biraz daha pahalı. Ancak bir RER bileti ile, istasyondan dışarı çıkmadan, Paris metro hatlarını da kullanabiliyorsunuz. Yani RER biletiniz ile otelinizin en yakınındaki metro durağına kadar gidebilirsiniz.
2. İkinci yol ise “Orly Bus” ve “Rossy Bus” isimli otobüsler:
* Roissy Bus Charles de Gaulle Havalimanı ve Opera bölgesi arasında,
* Orly Bus ise Orly Havalimanı ve Place Denfert-Rochereau arasında çalışıyor.
Havaalanlarının ikisinde de, çıkıştaki tabelalarda bu otobüslerin isimleri görebilirsiniz.

3. Bunun dışında Orly Havalimanı için Orly Havaalanını, Antony RER istasyonuna (metro istasyonu) bağlayan, sürücüsüz raylı ulaşım hattı olan Orlyval var. Otelinizin konumunuza göre, bunu da alternarif olarak düşünebilirsiniz.
Havaalanına toplu taşıma detaylarına buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bu site üzerinden, önceden bilet de alabilirsiniz.
4. Son olarak, oldukça pahalı bir seçenek olsa da, bir diğer yol da taksi. 3-4 kişiyseniz RER ve metroda valizlerle merdiven inip çıkmak yerine taksiyi tercih etmek daha mantıklı olabilir. Ancak bunun dışında kesinlikle RER veya Rossy / Orly Bus’ü öneriyorum. Taksi için de ayrı bir çıkış var. Yine tabelalarda kolaylıkla görebilirsiniz. Bu çıkıştan çıkarak sıraya girmeniz ve taksiye binmeniz gerekiyor. Diğer kapılardan çıktığınızda “taksi taksi” diye seslenen kişilerle karşılaşabilirsiniz. Bu araçlar bazen taksi olmuyor, kişiler kendi özel araçlarıyla sizi şehir merkezine götürüyorlar, bu durum da yasal değil.
Taksiye benzer şekilde UBER kullanarak da şehir merkezine veya otelinize ulaşabilirsiniz. Türkiye’de alışkın olduğumuzdan farklı olarak, burada havuz uygulaması var (uygulamada “pool” olarak geçiyor). Örneğin havaalanına Uber pool çağırdığınızda sizinle beraber farklı kişiler de aynı Uber’e binebiliyor. Bu şekilde diğer kişileri beklemeniz gerekse bile, Uber ve taksi fiyatından daha uygun fiyata ulaşım sağlıyorsunuz.
Paris’te ulaşım – Paris Metrosu:
Gelelim Paris’in metrosuna. Paris’te her yere metroyla kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Burada özellikle Paris Metro uygulamasını indirmeniz tavsiye ederim. Uygulamanın App Store linki için buraya, Google Play linki için buraya tıklayabilirsiniz. Kullanımı oldukça kolay. Gideceğiniz yeri seçtiğinizde, bulunduğunuz konumdan en hızlı nasıl ve kaç dakikada ulaşabileceğinizi size gösteriyor.

Metro biletinizi metrodan çıkana kadar saklamanız gerekiyor. Güvenlik kontrolüne denk gelirseniz, biletinizin üzerindeki tarih ve saati kontrol ediyorlar. Cezaları oldukça yüksek.
Eğer birkaç gün kalacaksanız, metro için 10’lu bilet almanızı tavsiye ederim (ismi “carnet” olarak geçiyor). Bu 10’lu biletler yalnızca şehir içi metrolarda geçerli. Havaalanı, Versaille Şatosu veya Disneyland gibi şehir dışı bölgelere ulaşım için RER trenlerini kullanmanız ve bu trenler için ayrı bilet almanız gerekiyor. Bunlar metro biletlerine göre daha pahalı biletler.
Eğer uygulamayı indirmediyseniz, detaylı Paris metro haritasına buraya tıklayarak hızlıca ulaşabilirsiniz.
Ancak bir hafta gibi bir süre Paris’teyseniz, ulaşım için 2 farklı seçeneği düşünebilirsiniz:
The Paris Visit Pass:
* Kartı 1-2-3 veya 5 gün için Zone 1-3 (Yalnızca Paris içi) veya Zone 1-5’te (Havaalanı, Versaille Şatosu, Disneyland’ı da kapsayan bölge) geçerli olacak şekilde satın alabilirsiniz.
* Bu kartı yalnızca bir kişi kullanabilir.
* Tüm bölgelerde geçerli (Zone 1-5) kart 3 gün için 53.75 EUR, 5 gün için ise 65.80 EUR. (Ocak 2019 fiyatları) Güncel fiyatlar için buraya tıklayabilirsiniz. Yalnızca Paris içerisinde gezebileceğiniz (Zone 1-3) daha uygun seçenekleri de var. Ancak Disneyland, Versaille Şatosu ve havaalanları bu bölgeye dahil değil. Bu bölgeleri de kapsamasını istiyorsanız “Zone 1-5” olan kartları satın almalısınız. Veya bu bölgeler için ayrı bir RER bileti almanız gerekiyor. Bunlar da gidiş-dönüş ortalama 13-15 EUR.
* Aynı zamanda otobüslerde de bu kartı kullanabilirsiniz.
* Haftanın dilediğiniz günü başlatabilirsiniz. Örneğin 3 günlük bir bilet aldığınızda, kartı kullanmaya Salı günü saat 15.00’te başladıysanız, Salı gece yarısı 00.00’da birinci gününüz dolmuş olur. Kartın 3 günlük kullanım süresi de Perşembe gece yarısı 00.00’da bitmiş olur.ş
* Bu kartı ulaşımın dışında, bazı müzelere bilet alırken indirim de alabilmenizi sağlıyor.
* Online olarak istediğiniz ülkeden bu kartı satın alabilirsiniz. Buraya tıklayarak satın alım yapabileceğiniz linke ulaşabilirsiniz.

Navigo Découverte:
* Navigo Découverte bir haftalık bir kart. Her hafta Pazartesi günü başlar, Pazar akşamı kullanımı biter. Yani siz kartı Salı günü de alsanız Perşembe günü de alsanız, kartınızı o haftanın Pazar gününün bitimine kadar kullanırsınız. Ve bu iki durum için de kartın ücreti aynıdır.
* Tüm bölgelerde geçerlidir (zone 1-5). Bu kart ile Disneyland, Versaille Şatosu ve Havaalanlarına ulaşım sağlayabilirsiniz.
* Bu kart için bir fotoğrafa ihtiyacınız var. Bu kartı yalnızca fotoğrafı üzerinde olan kişi kullanabilir. Birçok metro istasyonunda hızlıca fotopraf çekilebileceğiniz kisoklar bulunuyor.
* Navigo Découverte’in ücreti 23 EUR. Fotoğrafınızı da metro istasyonundaki kiosklar da çektirirseniz, bunun ücreti de 5 EUR.
* Navigo Découverte, Paris Visit Pass’e göre çok ama çok daha uygun bir fiyatta. Fotoğraf çekimi gerektirmesi, kartın Pazartesi başlaması gibi birkaç olumsuz yönü olsa da, bir hafta için Paris’teyseniz en mantıklı kart Navigo Découverte. Ancak Paris’e hafta ortasında geliyorsanız, Paris Visit Pass veya 10’lu metro kartlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.
Tabii bir de güzel havalarda Paris’teyseniz çoğunlukla yürüyeceğinizi de göz önüne alabilirsiniz 🙂
En kısa zamanda, sizin de bu güzel şehrin sokaklarını keşfetmeniz dileğiyle!
Avrupa’nın diğer şehirlerine ait gezi yazılarım için buraya tıklayabilirsiniz.
Diğer seyahatlerim için seyahatlerim sayfasına tıklayabilrsiniz.
Ayrıca daha çok fotoğraf ve video için instagramdan da beni takip etmeyi unutmayın!
Sevgiler,
Pırıl