Normalde seyahat notlarımı ve planlarımı gezi rehberleri şeklinde yazıyorum: gün gün planlayarak, hangi gün nereye gidelin, ne yiyelim, ne içelim… Ancak Provence gezim yaklaşık 13 yıl önceye dayanıyor, 14 yaşıma 🙂 Hal böyle olunca, gün gün ne yapacağımdan daha çok, hatırımda kalan notlar var. Diyeceksiniz ki, bu seyahati hatırlıyor musun, cevabım: Evet! Eğer 14 yaşındaysanız, okul arkadaşlarınızla Güney Fransa’ya gittiyseniz ve çok eğlendiyseniz o geziyi unutamazsınız. Pandemi bitip yeniden Provence’a gittiğimde, notlarımla hatırlamak istediğim yerlere ışınlanacağım 🙂
İzmir’de, Fransız ilkokulunda okudum. İlkokulun son yazı, yani liseye geçiş yazında, ailem beni okul gezisiyle üç haftalığına Güney Fransa’ya, Provence bölgesine gönderdi. İki hafta Aix-en-Provence’da her birimiz bir ailenin yanında kaldık. Aix-en-Provence’daki bir okul ile anlaşmıştı okulumuz, o okulun 8. Sınıf öğrencilerinin evlerinde kaldık. Audrey, benimle yaşıt evine konuk olduğum arkadaşım. Hala Audrey ile görüşüyoruz, en son 2 yıl önce o İstanbul’a gelmişti. Şimdi sıra bende, pandemi bitince yanlarına gideceğim. Son bir hafta da Paris’i gezmiştik. Okul arkadaşlarınızla Disneyland bambaşka oluyor!
Seyahatin Provence kısmından biraz daha detaylı bahsedeyim. Okul gezisini düzenleyen Madame Colette o kadar dolu dolu bir program hazırlamıştı ki. Seyahatin başında öğretmenlerimiz bir kitap dağıttı: “Lire et Voyager – Provence”. Oku ve gez demek. Her bölüm bir konu işleniyor, sonrasında da onu gerçekten deneyimliyorduk. Örneğin, bir bölümde Provence mutfağı ile ilgili yazılar okuyorduk, sonrasında bölgedeki bir restorana gidip mutfakta bölgeye özgü yemekler yapıp afiyetle yiyorduk. Veya Provence bölgesinde en çok oynanan oyunlardan biri Pétang ile ilgili bir ders yapıyorduk, sonrasında çıkıp o oyunu oynuyorduk. O yüzden bölgeye özgü birçok bilgiyi hem okudum hem de deneyimledim.
Buradan bir daha teşekkür edeyim, en eğlendiğim zamanlardan biriydi. Ve çocuklu ailelere sesleneyim: Lütfen imkânınız doğrultusunda çocuklarınızı böyle seyahatlere teşvik edin!
O zaman, çoğunlukla Aix-en-Provence özelinde olmak üzere, Provence bölgesi gezi notlarına başlayalım! Devamı Marsilya ile gelebilir … 🙂
Aix-en-Provence ulaşım
Aix-en-Provence’a Türkiye’den ulaşım için Marsilya uçuşlarına bakabilirsiniz. Marseille-Provence havaalanından Aix-en-Provence’a ulaşım yaklaşım yarım saat sürüyor. Marsilya şehir merkezinden de arabayla veya trenle Aix-en-Provence şehir merkezine yaklaşım bir saatte ulaşabilirsiniz. Zamanınıza ve programınıza bağlı olarak, Marsilya’dan günü birlik lavanta tarlaları turlarına da katılabilirsiniz.
Bir Provence klasiği: Lavanta tarlaları
Öncelikle, lavanta tarlalarıyla başlayalım. Provence bölgesinin en popüler ziyaret noktaları lavanta tarlalarıdır. Lavanta tarlalarını tüm çiçekleri açmış ve henüz hasat başlamamış haliyle görmek için seyahatinizi, Haziran ortası ile Ağustos başı arasında ayarlamalısınız.
Tam olarak nereye gitmeliyim bu lavanta tarlalarını görmek için derseniz de, bu sorunun cevabı Provence’ı ziyaret edeceğiniz aya göre değişkenlik gösteriyor. Bunun sebebi de, bölgelere göre hasat zamanlarının farklı olması. Örneğin, Haziran ayında gelirseniz, Luberon ve Valensole tarlalarını, Ağustos ayında gelirseniz Sault ve Banon çevresini rotanıza ekleyebilirsiniz. Ancak en güzel zamanın Temmuz olduğunu yeniden hatırlatmak isterim. Temmuz ayında hemen hemen her yerde, hayallerin ötesinde mor renge bürünmüş tarlalarla karşılaşacaksınız. Gideceğiniz zaman rotanızı nereye çevireceğinize karar vermek için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Bölgeye geldiğinizde lavanta ile yapılabilecek her ürünü yaptıklarını görecekseniz. İlk akla gelenler lavanta kullanarak yapılan parfümler, sabunlar, kremler olsa da, lavantayı çeşit çeşit üründe kullanmayı başarmışlar. Lavanta kesesi en güzel hediye alternatifi. Eğer lavanta kokusunu seviyorsanız, lavanta esansı almanızı tavsiye ederim. O küçücük şişedeki esansı yıllarca, lavanta keselerine damlatarak kullanabilirsiniz.
Önemli bir not: Yolda göreceğiniz lavanta tarlalarının bir çiftçinin arsası olduğunu unutmayın! Fransa’da çiftçiler bu konuda biraz hassas. Hatta bazı lavanta çiftçileri, ziyaretçi sayılarını engellemek için çiftliklerinin bir kısmını çitlerle çevreliyor. Provence’ta aracınızı durdurup bir lavanta tarlasına girmek isterseniz çiçeklere basmamaya, sadece sıralar arasında yürümeye dikkat edin. Aksi halde, karşınıza her an sinirlik bir çiftçi çıkabilir.
Aix-en-Provence’ın Champs-Elysées’si: Cours Mirabeau
Marsilya’nın kuzeyindeki Aix-en-Provence’un en meşhur caddesi Cours Mirabeau. 440 metre uzunluğundaki cadde üzerinde yemyeşil ağaçların yanında birçok dükkan ve kafe var. En ünlü kafe ise Les Deux Garçons.
Cours Mirabeau Aix’i iki bölüme ayırıyor: Güney ve batıya uzanan “quartier mazarin” veya “yeni şehir” ve geniş ama düzensiz sokaklarıyla kuzeye uzanan, eski konaklara ev sahipliği yapan “ville comtale” veya “eski şehir”.
Aix-en-Provence denildiğinde akla gelen ilk isimlerden: Paul Cézanne
1839 Aix-en-Provence doğumlu Paul Cézanne, post-empresyonist ressamdır. Modern sanatın gelişmesine yaptığı katkılar sebebiyle “modern sanatın babası” olarak anılmaktadır. Empresyonizm ile kübizm arasında bir köprü oluşturduğu bilinmektedir. Figürlerin temel özelliklerini resmetmek için yöntemler aramıştır. Amacı, empresyonist imgedeki algı çözülmesinin aksine, katı ve biçimsel resim kavramına dönmektir. Bu doğrultuda empresyonistlerden yavaş yavaş uzaklaşarak, figürün fiziksel varlığını değil, yapısının fiziksel karmaşıklığını aktarmayı amaçlayan kübizm akımına yaklaşmıştır. Cézanne kübizm akımının temellerini atan ressamlardandır. Cézanne’ın doğayı silindir, küre ve koni çerçevesinde ele alma anlayışı, Picasso’yu da etkiler.
Paul Cézanne’ın Aix-en-Provence’taki ev-atölyesi, Sainte-Victoire dağı manzaralıdır. Cézanne ile ilgili benim en çok ilgimi çeken konu, Sainte-Victoire dağını defalarca resmetmesi oldu. Cézanne’ın bu manzaraya aşık olduğu söyleniyor. Sainte-Victoire dağını ve dağ yolunu, günün farklı saatlerinde, farklı tekniklerle toplamda yaklaşık 30 defa resmettiği söyleniyor.
Resim yapmak için her gün dağ yamaçlarına, ormanlara giden Cezanne‘nin ölüm sebebi de, açık havada resim yapmak için yağmurlu bir günde dışarı çıkması olmuş. Soğuk ve yağmur sebebiyle zatürre olan Cézanne, 67 yaşında hayatını kaybetmiş.
“Yaşlandım iyiden iyiye, yaşayacak fazla bir zamanım kalmadı. Gerçeklik doğadadır, bunu kanıtlayacağım.” – Cézanne
Dünyadaki tüm ateş böcekleri buraya toplanmış
Ateş böcekleri, la cigale, Provence bölgesinin olmazsa olmazı. Sevseniz de sevmeniz de, bu bölgede ateş böceklerinden kaçışınız yok. Ağustosböcekleri, 120 desibele kadar ses kaydedebilen dünyanın en gürültülü böceklerinden biriymiş. Her yerdeler demeyin, Temmuz-Ağustos’ta Provence bölgesine gelince ne dediğimi çok iyi anlayacaksınız!
Eğer ateş böcekleriyle bir derdiniz yoksa ve doğa yürüyüşü seviyorsanız, yarım gününüzü, hatta bir gününüzü Sainte-Victoire dağında yürüyüşe ayırmanızı öneririm.
Badem aşkına: Calissons d’Aix
Calisson d’Aix, Aix-en-Provence’ın en meşhur tatlısı. Bir kere de ağza atımlık şekerleme desek belki de daha doğru olur. Badem ezmesi ve portakal aromasıyla hazırlanıyor. Altı badem, üstteki beyaz kısmından portakal tadı geliyor. Şekerlemenin tarihinin 1400’lere kadar uzandığı düşünülüyor. Aix-en-Provence’a geldiğinizde, calisson fabrikalarına düzenlenen gezilere katılabilir, tatlının nasıl yapıldığını ilk elden görme fırsatı bulabilirsiniz. Şehir merkezinde ise birçok dükkanda, hatta markerlerde bulmanız mümkün.
Biraz da oyun: Pétanque
Kökeni Provence’a dayanan pétanque Avrupa’nın en popüler açık hava oyunlarından biri. Kuralları oldukça basit, aynı zamanda atletik bir güç gerektirmediği için de 7’den 70’e herkesin oynayabildiği bir oyun.
Oyun iki takım arasında oynanıyor, takımlar 2-4 kişi arasında olabiliyor. Buradan sonrası Wikipedia bilgisi 🙂
- Kum/ toprak zemine çapı 40-50 santim kadar bir çember çiziliyor ve hedef olan minik bilye cochonnet 6-10 metre arası bir uzaklığa konumlandırılıyor.
- Hedef cochonnet konumlandırıldıktan sonra ilk takımın oyuncusu elindeki bilyeyi cochonnet‘nin en yakınına atmaya çalışıyor.
- Başlangıcı yapan takım ilk bilyesini oynadıktan sonra sıra ikinci takıma geçiyor. Bu sefer, bu takım oyuncuları bilyelerini diğer takıma kıyasla cochonnet’in daha yakına yaklaştırmaya çalışıyor.
- Bilyeleri daha yakında olan takım (tek bilye dahi olsa) sırayı diğer takıma devrediyor. Eldeki bilyeler bitince puanlar sayılıyor.
Aix-en-Provence, Provence bölgesinin en sevimli yerlerinden. Hem kültür, hem doğa, hem de yeni tatlar anlamında keşfetmesi çok keyifli bir şehir. Sizlerin de en yakın zamanda görmeniz dileğiyle!
Avrupa’nın diğer şehirlerine ait gezi yazılarım için buraya tıklayabilirsiniz.
Diğer seyahatlerim için seyahatlerim sayfasına tıklayabilirsiniz.
Ayrıca instagramdan da beni takip etmeyi unutmayın!
Sevgiler,
Pırıl