Hiç duymadığım bir şehrin, beni bu kadar şaşırtmasına o kadar mutlu oldum ki. Küçük bir Avrupa turu sırasında, Brüksel’den Viyana arasındaki yolculuğumu planlıyordum. Kendime yol üzerinde 2 durak seçeyim de, daha rahat seyahat edeyim dedim. Halam Innsbruck’a yıllar önce gitmiş, “tam zamanı, kayak mevsimi” dedi. Neresiymiş, neredeymiş bakarken, fotoğraflardan bile çok sempatik görünen bu şehri iyice merak ettim. Önce bir araştırmamı yaptım, neler yenir, nereler gezilir. Hakkında çok fazla gezi rehberi yok, bir Salzburg, bir Hallstatt değil. Denemekten zarar gelmez derken, gidip gezdiğim anda içimi ısıtan bir şehir bulmuş oldum. Nedenleri mi? En büyük nedeni, şehrin merkezinden, bir teleferik uzaklıkla Alp dağlarının tepesine çıkıp, karlar içerisinde şehri izleyebilmek.
Biraz genel bilgilerle başlayalım: Innsbruck, Avusturya’nın Tirol bölgesinin merkezi kabul ediliyor. Kış turizmi ile meşhur, ancak sıcak havalarda da keyifli olacağından şüphem yok.
Innsbruck, Almanya, İsviçre ve Batı Avrupa’nın büyük ticaret yollarının kesişiminde bulunan stratejik konumu nedeniyle hızla gelişmiş. Şehrin ortasından geçen Inn nehri üzerindeki ilk köprü, bu ticareti kolaylaştırmak adına yapılmış. Bruck, Almanca da köprü demek. Inn nehrinin üzerindeki bu köprü, şehre de Innsbruck adını vermiş.
Nasıl ulaşalım?
Innsbruck’a Türkiye’den direk uçuş yok. Münih’ten 2 saatlik, Salzburg’dan 3 saatlik, Viyana’dan da 4 saatlik tren yolculuğu ile ulaşabilirsiniz. Avrupa’da en iyi tren ağı Deutsche Bahn’a (DB) ait. Hem yakınlığı hem de DB olması sebebiyle, Münih’ten geçmek en iyi alternatif. Münih’ten arabayla gelecek olursanız da yol üzerinde, öncesinde Neuschwanstein Kalesi’ni rotanıza ekleyebilirsiniz.
Ne kadar kalalım?
Burada kayak yapma isteğinize bağlı olarak karar verebilirsiniz. Şehri gezmek 1 gün sürüyor. Sonrasında çevredeki yerlere de gitmeyi planlıyorsanız (Swarovski Crystal World, Landsee) bir gün daha ekleyebilirsiniz. Bunun üzerine kayak kısmını da size bırakıyorum.
Nerede kalalım?
Bir gecem olduğu, ve trenle seyahat ettiğim için, istasyona yakın bir otel en mantıklısıydı. Böylece valizimi hızlıca bırakıp şehri gezmeye başlayabildim. Ayrıca istasyon şehir merkezine çok yakın. Benzer planınız varsa siz de Motel One’ı tercih edebilirsiniz. Özellikle Almanya ve Avusturya’da birçok şehirde, tren istasyonlarına yakın bir Motel One bulabilirsiniz.
Neler yiyelim? Nerede yiyelim?
Açık konuşmak gerekirse, Avusturya favori mutfaklarımdan değil. Ağırlık et yemeği, ve lahananın bin bir türünün kullanıldığı bir mutfak. Avusturya genelinde, meşhur olan yemekleri sıralarsak:
- Spatzle / Kasespatzle: Makarna tadında, peynir, kuru soğan ve yeşillik ile servis ediliyor. Kimseyi üzmeyecektir 🙂
- Tafelspitz: Geleneksel et yemeklerinden, sığır eti ve sebzelerden oluşuyor.
- Gulash: Etli, patatesli bir çorba, bu mutfağın en sevdiğim yemeği.
- Şinitzeli de yazmış olalım, adettendir. Yanındaki patates salatası için şinitzel yiyorum denilebilir.
Ben Noel zamanı geldiğimden, yemeği hep Noel pazarlarında yedim. Özellikle lokal yemekleri denemek isterseniz, Fischerhausl’a gidebilirsiniz. Cafe Arkadenhof da biraz daha modern tasarımlı bir yer, mutfak olarak sadece Avusturya değil. Kahve/kahvaltı için de (içerisi biraz ufak olsa da) Cafe Crema’yı deneyebilirsiniz.
Gün gün neler yapalım?
1. gün: Innsbruck Old Town (Merkez) ve Top of Innsbruck
Innsbruck kart
Top of Innsbruck da dahil olmak üzere, tüm şehir içi ulaşımınızı kapsayan Innsbruck kartı satın almak oldukça mantıklı. Örneğin, sadece Top of Innsbruck’a çıkmak 44 Euro. Innsbruck kart ise bir günlük 55 Euro. Neler dahil derseniz: Top of Innsbruck gidiş-dönüş bileti, Alpine Zoo, Imperial Palace, Tirol Panorama, Swarovski World için shuttle, tüm şehir içi ulaşım araçları. Ayrıca kesin Top of Innsbruck’a çıkacaksanız (ki bence mutlaka çıkın) iki gün için de 63 Euro ödüyorsunuz, oldukça mantıklı bir fiyat. Kartı online satın almak ve içeriğini incelemek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Eski Şehir (Old Town)
Eski şehrin tüm sokaklarını yürümek yarım saatinizi almayacaktır. Küçük ve çok sevimli. Görmeniz gereken birkaç yapıyı haritanıza ekleyip eski şehri rahatlıkla gezebilirsiniz. Öncesinde veya sonrasında da Top of Innsbruck’a çıkabilirsiniz.
Maria Theresien Caddesi
Maria Theresa dahil, Avusturya tarihindeki önemli kişileri, Viyana gezi rehberimde anlatmıştım. Sağdaki görsele tıklayarak yazıya ulaşabilirsiniz.
Innsbruck’un en ünlü caddesi Maria Theresien’in ilk ortaya çıkışı 700 yıl öncesine dayanıyor. Bugün, tipik bir alışveriş caddesi olarak görünse de, 700 yıl önce çiftlik evleri bugünü caddenin olduğu konumda yan yana dizilmiş ve evlerinin önünde ürettikleri ürünleri satıyorlarmış.
Golden Roof (Altın Çatı)
İsmi her ne kadar altın çatı olsa da, altından değil bakırdan yapıldığını söyleyerek başlayabiliriz. Binanın önüne geldiğinizde, altın rengi balkon çatısını göreceksiniz. Burası 1500’lü yıllarda İmparator I. Maximilian’ın şehri ve meydandaki gösterileri izlemesi için inşa edilmiş.
City Tower (Stadtturm)
Golden Roof’un hemen yanında, 1400’lü yıllarda inşa edilmiş kuleye çıkarak şehri seyredebilirsiniz. Ancak Top of Innsbruck bana fazlasıyla güzel manzara sunduğundan, burayı pas geçtim. Innsbruck kartı aldıysanız, buraya ücretsiz çıkabilirsiniz.
Triumphal Arch
Zafer takı, şehrin giriş kapısı. Almanya’daki birçok şehirden aşina olduğumuz bir yapı.
Saint Jakob Katedrali
18. yy’dan kalma bu barok katedral, Innsbruck fotoğraflarını güzelleştiren yeşil kubbeli katedralin ta kendisi. 18.30’a kadar her gün içerisini de ziyaret edebilirsiniz.
Marktplatz & Markthalle Innsbruck & Innsbruck Renkli Evleri
Markthalle bir Pazar yeri, farklı yemekleri tadabileceğiniz açık bir alan gibi düşünebilirsiniz. Hemen yanındaki Marktplatz da, Noel zamanı Innsbruck’un en büyük Noel pazarının kurulduğu meydan. Swarovski sponsorluğunda kurulan dev yılbaşı ağacının altında sıcak şarabınızı yudumlayabilirsiniz.
Ayrıca Marktplatz’a geldiğinizde, nehrin kenarından karşıya bakmayı unutmayın. Hem Innsbruck’a adını gören köprüyü, hem de Innsbuck renkli evlerini buradan görebilirsiniz.
Nordkette & Top of Innsbruck
Innsbruck’u da gezdiğim bu seyahatimde, hangi şehirde füniküler görsem hemen bindim. Biri Innsbruck, diğer ikisi de Hallstatt ve Salzburg. Ama beni Alp’lerin tepesine çıkaran bir tek Innsbruck oldu 🙂
Nordkette kuzey zincirleri demekmiş. Bizim Top of Innsbruck’a çıkmak için de merkezden bindiğimiz fünikülerin ismi Nordkette. Top of Innsbruck’a çıkmak için 1 füniküler, 2 de teleferik yolculuğu yapmak gerekiyor. Toplam süre 40 dk, ancak manzara o kadar güzel ki, nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Biletler için bu siteye bakabilirsiniz. Eğer 15.30’dan sonra çıkacaksınız, 35 Euro’ya indirimli bilet alabilirsiniz. Diğer saatler için 44 Euro bir gidiş-dönüş bilet ücreti var. Özellikle kış aylarında hava da erken karardığı için, 15.30’dan önce çıkmanızı tavsiye ederim. Bileti online veya ilk duraktan alabilirsiniz. Her 15 dk’da bir füniküler kalkıyor.
Hungerbug Füniküleri
İlk yolculuğumuz füniküler ile yaklaşık 20 dk sürüyor. Füniküler üzerinde birçok durak var. Biletiniz ile her durakta inip orayı gezip tekrar biletinizi yukarı çıkmak için kullanabilirsiniz. Hungerburg durağına kadar çıkıyorsunuz (en son durak). Bu yolculuğunuzdaki ara duraklarda durarak Alpine Zoo’yu da ziyaret edebilirsiniz. Alplerde yaşayan hayvanların bulunduğu bir hayvanat bahçesi. Ben hayvanat bahçesi kavramından hoşlanmadığım için burayı pas geçtim. Alpine Zoo dışında, buradaki duraklarda, restoranlar, kafeler de mevcut. İnip biraz gezip, tekrar fünikülere binebilirsiniz.
Seegruben Teleferiği
Hungerburg’dan indikten sonra 5 dk’lık bir yürüyüş ile Seegruben teleferiğine varacaksınız. Tabelalar sayesinde rahatlıkla bulabilirsiniz. Burası tek durak. Sonra Seegruben’e çıkınca, kayakçıları izleyebileceğiniz yerler de var. Özellikle Cloud 9, süper bir kafe / bar. Kış sezonunda sadece hafta sonları açıkmış. Burası yazın da oldukça popüler.
Hafelekar Teleferiği
Seegruben’den sonra da Hafelekar teleferiğine bindiğinizde, Top of Innsbruck’a çıkmış olacaksınız. Innsbruck’un tepesi 2300 metre yükseklikte, inanılmaz bir Alp dağları manzarası sunuyor. Burada bir restoran da mevcut. Soğuğu yedikten sonra, sıcak bir şeyler yemek veya içmek isterseniz buraya uğrayabilirsiniz. Kalın giyinmeyi unutmayın. Şehirden direk çıkıldığı için, ben o ufak ayrıntıyı atlamış ve biraz ince çıkmışım 🙂
2. gün: Landsee, Swarovski Crystal World, Tirol Panorama
Swarovski Crystal World
Kristal Dünya, 1995 yılında, André Heller tarafından, Swarovski için yaratılan bir park ve sanat müzesi. Swarovski Avusturya’da kurulmuş bir şirket, şirketin merkezi de bugün hala Avusturya Tirol’de bulunuyor. Girişi çok güzel, içeride labirent, oyun parkı var.
Ancak Kristal dünyaya gidemezseniz, merkezdeki Swarovski mağazasını bir gezin, içerisi müze gibi, çok büyük.
Landsee (Lans Gölü)
Özellikle güzel havalarda, yaz aylarında Innsbruck’a gidiyorsanız, Lans Gölü rotanıza girebilir. Yazın gölde yüzmek bile mümkün. Araçla veya otobüs ile ulaşım sağlayabilirsiniz.
Schloss Ambras (Ambras Kalesi)
Habsburg ailesinin tarihine dair eserler içeren bir saray. Ayrıca Innsbruck kart satın aldıysanız, burası da ücretsiz gezebileceğiniz yerler arasında.
Tirol Panorama
Innsbruck’ta daha uzun süreli kalıyorsanız, planlarınıza Tirol Panorama Müzesi’ni de ekleyebilirsiniz. Tirol bölgesinin tarihi ve kültürü üzerine bir müze. Ayrıca güzel bir manzara sunuyor.
Ek notlar: Alışveriş
Buraya ufak bir not ekleyeyim. Avusturya’da Butlers mağazasının ev ürünleri çok güzel. Taşımaya üşenmeyenlerin mutlaka uğramalarını öneririm. Ek olarak, Innsbruck’ta Tyler diye bir mağaza gördüm, yine ev eşyası. Burayı da listenize alabilirsiniz.
Swarovski’den yukarıda da bahsetmiştim. Büyüklü küçüklü bir çok hediye seçeneği mevcut.
Alplerde olmak çok güzel, en yakın zamanda görmeniz dileğiyle!
Sevgiler,
Pırıl